Gerekirse;

Hersey senin icin dedi,masumca bakti..

Benim icin onu yapmasına gerek yoktu,benim için bana kocaman sarılabilir,sen en degerlisisin diyebilirdi.

Benim yıllarca besleyip büyüttügüm egomun kırılan parcalarını onarmama yardım edebilirdi,herseyın uyuyarak gececegni sanan bana benimle uyu cabuk gecsin diyebilirdi.

Demedi.

Canı sagolsun,hersey benim icindi.

Belki de belli süre icinde olsa benim olmak icin yaratılmıstı.

Her seyim olsan,benim için olsan? 

olmaz mi?

Hiç mi olmaz ?

Sonra durup

-Gerekirse oluruz.

           demesini bekledi beynim ;

Kek

Sonra birgün cok seviyorsun.

Öyle cok seviyorsun ki; gece uyuyamıyorsun,dolanıyorsun odanın icinde..

kitap okuyayım diyorsun,sayfalarda satırlarda onu bulmaya calisiyorsun.baktın olmuyor bir mesaj atayım sansımı deneyeyım diyorsun.. deniyorsun..

Sadece denemekle kaliyorsun.

Sonra onu düsünürken birden uykuya düşüyorsun,bu iyi birşey cunku bunu asla kendin isteyerek yapamazsın..

Sonra birden yataktan fırlıyorsun,sanki ona ihanet etmiscesine.Onu dusunurken uyuyakalmak nedir?bu nasil olabilir ! buna ne cüret! diyorsun..

kendimi affettirmeliyim diyip elini yüzünü acele yıkayıp 3yumurta aliyorsun dolaptan.süt aliyorsun,kabartma tozu vanilya...sonra en sevdigin kırmızı cırpma kabını aliyorsun,cırpıcı yag un seker derken..

kafada bir Nil Karaibrahimgil canlanıyor..cırptım cırptım karıstırdım..kendimi onla yarıstırdım...kimse kimseye benzemez kendimi kekle yatıştırdım.. diyor beynin..

sonra düsünüyorsun acaba neli severdi kek?bilmiyorum,bu seferlik cikolatali yapayim diyorsun,kakaousunu ve cikolata parcasınıda katıp fırına veriyorsun.cok vaktin yok 35 40 dakikaya hazırlanıp kekinide alip gitmen lazim..

mis gibi kokan kek'le onu uyandırmak istiyorsun o igrenc kapi ziliyle degil.ama baska sansin yok o zil calacak..

hazırsın,kapısındasin bütün uykusuzluguna ragmen en tatlı halinle kapısındasin,okadar cok sey demek istiyorsun ki ; bagıra bagıra seni seviyorumlari icinde tutuyorsun.hiçkimseye söylememen gereken bir sırrınmıs gibi...

Uyanıyor tabiki o tatlı uykusundan, 'oturdum ellerimle,sana kek yaptim' diyorsun suratına bosca bakıp,yatagına gidiyor.

Ya sabah uykusunu seviyor,ya beni sevmiyor.ya da ben tam bir piskopatim sabahın 8inde kek yapip goturucek kadar.

herneyse;uyurken izlemeye basliyorsun onu..Ah allahım dunyanın en tatlı manzarası degil mi?dagınık cıkmıs sakalları,bazı yerlerde seyrelen kaşları,kıvrık kıvrık kiprikleri..

Dünya yakısıklısı degil,ama benim dünyamın en yakısıklısı o suan.

Sonra uyanma vakti geliyor,o uykusundan uyanıyor,bense 'acaba hayatına yük müyüm?' diye koskoca bir soruyla tanısıyorum.o oan sigaram nerde diye düsünürken ben 'kekimi begenecek mi?' diyorum cünkü kek sevilir.Kek sıcakken yenir,soguyunca kekin anlamı kalmaz.Ask gibidir sıcagı sıcagına yasamak lazim ve sogudugunda hersey donuklasır.Ve sonuc ne biliyor musunuz ?

Biz o evden cıktıgımızda o kekin kapagi bile acilmamisti..

DAMNT!

Uzun soluklu postlar göndermekten aslına bakarsanız hoslanmıyorum..
Ama kendimle düzenli bi ilişki yasamayı kestigimden beri hayat cok bok.

Günlerim günlerini deli gibi kovaliyor,ben pazartesi gününde naptigimi hatırlarken bi bakiyorum;aa bugun cumartesiii olmus ...

abarttigimi düsünmeyin gercekten öyle.

Bi insanın sadece salı gecesi saat 11den sonrası onemli olabilir mi?olabilir arkadaslar.

Sadece yayın  yaparken kendime vakit ayirmis hissine kapılmaya basladim.

Sistemin aptal robot insanlarindan biri oldugumu hissediyorum.

Bilmediginiz belkide bildiginiz üzere Burger king'te işe basladim.Sanirim 8-9 gündür burger king amelesi olarak calismaktayım.

İş hayatı kutsal bir şey gibi gelebilir.ama inanin öyle degil.Ruhuma aykırı bir işe basladigimi farkettim.Önceden burgerde müşteriyken ; neden acaba bu kasiyerler somurtuk diye düsünürdüm.Yada icecekler kolaydı dimi?diye tekrarlarca sorduklarını.Anlıyorum ki ; ONLARIN İŞE GİRİS SAATLERİ VAR,CIKIS SAATLERİ YOK.

bkz; ben.

Dün sabah 9da girdim,5te cikmam gerekirken 8:48 de cıktım... WHERE IS THE ADALETİN BURGER KİNG ?

belki parası tatlıdır katlanabilirim ama bilemiyorum daha maas olayina giremedim.

Sistem diyordum robotlasma diyordum.

Cesur Yeni Dünya 'yı okumussanız ya da Bulut Atlası'nı izlediyseniz beni biraz daha anlayabilirsiniz.

Kurguyu tamamen aciklasam mi?

hani kitapta insanlari sartlandırarak belli bi kast sistemi olusturuyorlar,dış dünyadan bagımsız,sadece calisan sinif,calisilanlari tüketen,ve onları yoneten diye kademeler,renklerine gore ayrılan binlerce sperm ve yumurtalar...

aynı olgu bulut atlasında o somya'ydı sanırım ismini tam hatırlayamadım cekik gözlü ablamizin rolu gibi..

aslına bakarsaniz bende tam o cekik gözlü abla oluyorum.Kalkiyor,işe gidiyor,calisiyor,istenileni yapiyor ve işten cıkıyorum.

Sonra mi?

yatıp uyuyorum.

belki biraz minik bir heyecan kırıntıları vardır kalbimde ona ne süphe evet..

 Lanet olsun,dogru duzgun bir posta bile odaklanamıyorum.anlatmak istedigim binlerce birsürü kocaman seyler varken...tenimdeki patates kızartması kokusu buna izin vermiyor..

Okula gitmek en güzeli,fakülte önünde oturup insanlari izlemek,yemekhane sırasında beklemek en güzeli gercekten...

Hayat para olmasaydı cok güzel olabilirdi..

Bu arada Burger king cidden temiz arkadaslar kesin bilgi yayalım...

Gecen gece 2bucuga kadar temizlik yaptimda ordan biliyorum..


Birde Falci abla;hayatımda herseyin yolunda gittigini ve gönlümdeki kişinin gönlüne girebilecegimi söyledi ooo olaylar olaylar der ve gelecek postumu ask acısına adayarak burdan giderim...


                                                                               XXPATATESKIZARTMASIKOKANGOKCENİZ